AT YARIŞI
Temel ile cemal birlikte sinemaya gitmişler...Filmdeki bir at yarışı sahnesine kadar, hiç seslerini çıkarmamışlar...Tam yarış başladığında Temel,Cemale dönmüş.-Uşağum,gel seninle bir bahse girelim Benderim ki beş numaralı at kazanacaktır...Cemal-(peki),demiş ve iddayı kaybetmiş.Film bitip,dışarı çıktıklarında Temel bir itrafta bulunmuş:-Ula uşak,ben sana bir oyuyn oynamışim...Daha önce bu filmi gördüğümden,beş numaralı atın kazanacağını biliyordum...Cemal,pek şaşkın bir halde cevap vermiş:-Uşağum,benimde bu filmi ikinci kez görüşümdür...Ama ben ne bileyim iki defa aynı atın kazanacağını bileyim
TEMEL
temel bir gun vesikalık çekilcekmiş.karşısına cafer çıkmış ne bu telaş demiş, temel de 6 tane acele vesikalık çekilmem lazım demiş. cafer bundan kolay ne var demiş.vesikalık belden yukarı çekilir demiş. sen bi çukur aç ben geliom demiş cafer.cafer geldiğinde ne gorsun temel 6 tane çukur kazmış.olum nie 6 çukur kazdın demiş.temel de 6 tane çekilcem ondan demiş.olum bunun için 6 çukur kazmana gerek yoktu ben zaten 6 tane fotoğraf makinası getirdim demiş.
TEMİZLİĞE BAK
bir gün bir ingiliz,bir fransız,bir de türk(temel) gümrük kapısında kontrolden geçiyormuş.görevliler de türkmüş.ilk önce ingilizin bavulunu açmışlar 7 tane don çokmış nedenini sormuşlar,ingiliz de haftanın her gününe bir tane diye cevp vermiş.görevliler çok etkilenmiş.sonra fransızın bavulunu açmışlar 8 don çıkmış.nedeni ise haftanın her gününe bir tane bir tane de yedek olmasıymış. görevliler yine çok etkilenmiş.türkün(temelin)bavulunu açmışlar 12 tane don çıkmış.görevliler en temiz ülkenin kendilerinin olduğunu düşünüp mutlu olmuşlar.nedenini sormuşlar temel de söylemiş,ocak,şubat,mart...
AYI BU...
Bir avcı, evine gelen misafirlerine eski bir ayı
postunu göstererek der ki: "Bu ayıyı Bolu ormanlarında
vurmuştum."
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp
sorar: "Nasıl olur? Bu kutup ayısıdır. Bolu'da
bulunmaz."
Avcı gülümseyerek cevap verir:
"Kardeşim ayı bu. Buranın kutup olmadığını, Bolu ormanları
olduğunu nereden bilsin?"
Taksici
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
- Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var
- Nedir ?
- Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
- Ayıbettin abi tabii
Halime bayan
Gerçek Avustralya Mahkeme Gündemi 12659
- Hamile Bayan Davası Yaklaşık 8 aylık hamile bir bayan otobüse biner. Karşısında oturan adamın ona gülümsediğini farkeder. Hemen başka bir koltuğa geçer. Bu sefer gülümseme sırıtmaya dönüşür ve bayan da tekrar yer değiştirir. Adam daha da eğleniyor gibidir. 4cü yer değiştirmede adam kahkaha atar, bayan ,şoföre şikayet eder ve o da adamı tutuklattırır. Olay mahkemeye intikal eder. Hakim adama ( yaklaşık 20 yaşındadır ) söyleyeceği bir şeyi olup olmadığını sorar. Adam cevap verir.'' Sayın Hakim , şöyle oldu: Bayan otobüse bindiğinde durumunu farkettim. Üstünde ''Çift Nane İkizleri Geliyor '' yazısı olan bir reklam afişinin altına oturdu ve ben sırıttım. Daha sonra kalktı ve üzerinde ''Logan'ın ağrı kesici merhemi şişikleri azaltır '' yazılı afişin>altına oturdu , ben de gülümsemek zorunda kaldım. Daha sonra '' William'ın büyük çubuğu yaptı '' yazan deodorant afişi altına oturunca kendimi çok zor tuttum. Fakat , Sayın hakim , dördüncü defa kalkıp '' Goodyear kauçuğu bu kazayı önleyebilirdi '' afişinin altına oturunca.... ben koptum. DAVA DÜŞMÜŞTÜR
Heeee diyirem
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır Bey anlatıyor... Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır. Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
- "Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün çalışmiir." Teknik servis elemanı sorar:
- "Nasıl yapıyorsunuz?"
- "Senin anlattıgın kimi."
- "Hata ne?"
- "Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
- "İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
- "Tamam" diyor ve başlıyor, anlatmaya.
- "Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın kimi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir: Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..
İmtahan soruları
Temizlikçi bir kadın dışardan İlkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisinden sorular ve cevaplar şöyle
-Soru "Mide ne iş yapar?"
-Cevap "Sindirim yapar, yediklerimizi ögütür."
-Soru "Akciğer ne iş yapar?"
-Cevap "Solunum yapar, Bizi yaşatır.
-Soru "Kalp ne iş yapar?
-Cevap "Dolaşım yapar.
-Soru "Beyin ne iş yapar?
-Cevap "Bizim apartmanda kapıcılık yapar...